Kravatın Tarihi (2)

Bir efsaneye göre kravatın Roma İmparatorluğu ordusu tarafından soğuktan ve tozdan korunmak gibi pratik amaçlarla kullanıldığı belirtiliyor.Ordu savaşmak için cepheye gittiğinde, savaşta eşinin boynuna, arkadaşının boynuna ipek eşarp benzeri bir eşarp asılırdı ve bu eşarp savaşta kanamayı durdurmak için bağlanırdı.Daha sonra asker ve bölükleri ayırt etmek için farklı renklerde eşarplar kullanılmaya başlanmış ve profesyonel giyimin bir gereği haline dönüşmüştür.

Kravat süsleme teorisi, kravatın kökeninin insanın güzellik duygusunun ifadesi olduğunu savunur.17. yüzyılın ortalarında, Fransız ordusunun Hırvat süvari birliği muzaffer bir şekilde Paris'e döndü.Güçlü üniformalar giymişlerdi, yakalarına çeşitli renklerde bir atkı bağlanmıştı, bu da onları çok yakışıklı ve onurlu kılıyordu.Paris'in sosyetik adamlarından bazıları o kadar ilgilendiler ki, onlar da aynı şeyi yaptı ve yakalarına eşarp bağladılar.Ertesi gün bir bakan, boynuna beyaz bir atkı bağlamış, önünde de güzel bir papyonla mahkemeye geldi.Kral Louis XIV o kadar etkilendi ki papyonun asaletin sembolü olduğunu ilan etti ve tüm üst sınıflara aynı şekilde giyinmelerini emretti.

Özetle, bağın kökenine dair her biri kendi açısından makul olan ve birbirini ikna etmesi zor olan pek çok teori var.Ancak bir şey açık: Kravatın kökeni Avrupa'da.Kravat, belli bir ölçüde insan toplumunun maddi ve kültürel gelişiminin ürünüdür, gelişimi giyen ve izleyenin etkilediği bir fırsat ürünüdür.Marx, "Toplumun ilerlemesi güzelliğin arayışıdır" dedi.Gerçek hayatta insanoğlu kendini güzelleştirmek ve daha çekici kılmak için doğal ya da insan yapımı eşyalarla kendilerini süsleme isteği duyar ve kravatın kökeni de bu durumu tam olarak ortaya koymaktadır.


Gönderim zamanı: 29 Aralık 2021